21 Şubat 2011 Pazartesi

Cohiba Robusto






Hayatımda içtiğim en harika puro. Ancak aramızdaki hüzünlü bir aşk hikayesidir. Olay şöyle cereyan etmişti: Bir arkadaşımın kocası, Küba'ya gezmeye gitmiş, dönerken de bir kutu Cohiba Robusto getirmişti. Ben o kutuyu günde iki üç tane birden içerek kısa bir sürede bitirdikten sonra, "Tabi ya! bundan sonra hep bundan içiyim bari. Sigarayı da bırakırım, ahaha!" gibi son derece saf bir düşünceyle ithal puro satan dükkanlardan birine giderek Cohiba istedim. Ancak, adam benden 47 dolar isteyince (evet, hem de bir tanesi için) kursağıma takılan heves tanecikleri ve ben koşarak uzaklaştık oradan. Çok üzülmüştüm, kahrolmuştum, yıkılmıştım. Sokaklarda biçare dolaşırken, kaldırımdaki bir tezgahta onu gördüm... Robusto değildi ama, Cohiba'ydı. "Kaç para?" dedim. "5 milyon" dedi. Alır almaz eve koştum, puro kesicim olmadığı için annemin Solingen marka dikiş makasıyla ucunu kesip heyecandan titreyen ellerimle yaktım onu... İğrenç bir tat... Büyük bir hayal kırıklığı. Sanki Liv Tyler'la evlenmişim de, duvağı kaldırınca Şahin K ile yüz yüze gelmişim... Hem sahte, hem de kurumuş bir Cohiba... İşte o günden beri, tatilini yurt dışında geçirmeyi düşünen arkadaşlarıma "Küba'ya gitsenize. Hem ucuz, hemi de vizesiz, ekieki" diyerek akıllarını çelmeye çalışmaktayım.

Kaynak: Kıçım (http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=9349081)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder